Satın alma ve birleşmelerde pandemiye karşın rekor yaşanıyor. Dünyada geçen yıl 3.2 trilyon dolarlık işlem gerçekleşirken, birleşme rekorları bu yılın ilk çeyreğinde de sürdü. Türkiye’de de ilk çeyrekte 50 işlem ve 2 milyar dolar işlem hacmi gerçekleşti.
Dünyada ve Türkiye’de şirket satın alma ve birleşmeleri pandemiye karşın rekor kırıyor. 2020’de dünyada 3.2 trilyon dolarlık işlem gerçekleşirken, şirket satın alma ve birleşme hareketliliği 2021’in ilk çeyreğinde de devam ederek işlem tutarı 1.2 trilyon doları buldu. Türkiye’de de 2020’de 300 işlem gerçekleşirken, 2021’nin ilk çeyreğinde 50’nin üzerinde işlem ve 2 milyar dolar civarında işlem hacmi gerçekleşti.
İlk çeyrekte rekor
PwC Türkiye Şirket Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri Engin Alioğlu, 2020’de dünyada satın alma ve birleşme alanında 3.2 trilyon dolarlık işlem gerçekleştiğini belirterek, “2020’nin ilk ve ikinci yarısında çok farklı sonuçlar elde edildi. İlk yarıda satın alma ve birleşme işlem tutarı 1 trilyon dolar oldu. Yılın ikinci yarısı çok güçlü bir toparlama ile 2.2 trilyon dolara ulaştı. Bu da şu ana kadar dünyada yılın ikinci yarısında gerçekleşen en yüksek işlem tutarı oldu. Bu hareketlilik 2021’in ilk çeyreğinde de devam ederek işlem tutarı 1.2 trilyon doları buldu. 2020’nin ilk çeyreğine göre yüzde 100’lük büyüme gerçekleşirken yılın ilk çeyreği bazında da rekor hacme ulaşılmış oldu” dedi.
Alioğlu, Türkiye verileri hakkında da, “Ülkemizde 2020’de yaklaşık 300 işlemde 9 milyar dolara yakın bir hacmi gördük. Geçen yıla ‘unicorn’ işlemi Peak Games ile Varlık Fonu’nun Turkcell ve Türkiye Sigorta yatırımları damgasını vurdu. 2020 yılı verileri 2019’daki 240 işlemde 5.5 milyar dolarlık hacim ile kıyaslandığında hem işlem sayısında, hem de işlem tutarında önemli bir artışı gösteriyor. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise, 50’nin üzerinde işlem ve 2 milyar dolar civarındaki işlem hacmi ile güçlü bir satın alma ve birleşme piyasası gördük. Getir’in hisse satış işlemleri bu döneme damgasını vurdu. Piyasanın 2021 yılının kalan üç çeyreğinde de bu şekilde istikrarlı devam etmesi halinde 2020’deki işlem hacmini geride bırakabileceğini düşünüyorum” bilgisini verdi.
Yükseliş sürecek
Satın alma ve birleşmelerin 2021’in geri kalanında ve hatta 2022’de de güçlü devam etmesini beklediklerini dile getiren Engin Alioğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’de Önümüzdeki dönemde de ses getirecek işlemler göreceğiz. Ayrıca bu yılın başından itibaren firmaların halka arzına yönelik çok ciddi bir talebin olduğuna şahit oluyoruz. Global piyasalardaki yüksek likidite ve düşük faiz ortamı yeni şirket satın alımını mümkün hale getiriyor. Böylece şirketleri inorganik büyümeye teşvik ediyor. Büyümelerini finanse etmek için ilave sermayeye ihtiyaç duyan yeni ekonomi şirketlerinin hisse satış turlarına çıkmaları da gerekecek. Bu da teknoloji ve benzeri sektörlerde satın alma ve birleşme işlem sayılarını yüksek tutacak. Ayrıca genel anlamda şirket satın alma ve birleşme piyasalarındaki pozitif etkiden ve yükselmiş olan değerleme çarpanlarından yararlanmak isteyen firmalar da piyasaya çıkıp alıcı bulmaya çalışacaktır.”
Türkiye’de 304 işlem gerçekleşti
Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Direktörü Özlem Ulaş, 2020’de Türkiye’de toplam değeri 9 milyar dolar olan 304 işlem gerçekleştiğini aktararak, şu bilgileri verdi:
“Bu bir önceki yılla kıyaslandığında hacimde yüzde 70, işlem sayısında yüzde 30 artış anlamına geliyor. Dünyada ise işlem hacmi 3 trilyon doların üzerinde gerçekleşti. 2021, birleşme satın alma işlemleri anlamında hareketli başladı. Türkiye’de ilk çeyrekte 90’ın üzerinde işlem gerçekleşti. Bunların toplam değeri 2 - 2.5 milyar dolar. Bu yıl, 2020’nin üzerinde bir aktivite gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Sektörel olarak incelediğimizde internet ve mobil hizmetler, teknoloji, e - ticaret, üretim, enerji ve finansal hizmetler sektörlerinin birleşme ve satın alma işlemlerinde en hareketli sektörler olduğunu görüyoruz. Kısa ve orta vadede bunlarda çok önemli bir değişiklik beklemiyoruz.”
Ulaş, hisse satışı, ortaklık veya satın alma planlayan firmalara da, “Farklı senaryolar altında analizlerini yaparak, her koşula hazırlıklı plan yapsınlar. Pandeminin getirdiği bazı değişiklikler kalıcı olurken, bazıları ise geçici olacak. Bu ayrımı dikkatle yapmakta fayda var” tavsiyesinde bulundu.